3 Aralık 2011 Cumartesi

Seks Işçisi Kadınlar

Gacı'nın ilk sayısının, ‘‘Heeeyy, bizi duyuyor musunuz?’’un arkasından gelen ilk cümleleri bunlar. ‘‘Şimdilik beleş’’ olarak ayda bir yayınlanan Gacı'yı, iki grup kadın çıkarıyor: Onların deyişiyle ‘‘Cinsel tercihini ve kimliğini kadın olarak değiştirmiş, aynı zamanda meslek olarak seks işçiliği yapan kadınlar, yani transseksüeller’’ ve ‘‘Kadın, anne ve aynı zamanda da seks işçisi olanlar...’’ Amaçları ise yine onların söyleyişine göre, ‘‘Fuhuş sektörünü ve cinsel azınlık kültürünü teşvik etmek ya da topluma empoze etmek değil’’, yalnızca sorunları bir de onların açısından aktarmak, ortak çözüm yolları aramanın aracı olmak ve yaşadıklarını paylaşmak... Üçüncüsü yayınlanmak üzere olan Gacı'dan birkaç sayfa başlığı: ‘‘Dr. Jeykle & Mr. Hyde’’, ‘‘Kadın Kapısı'ndan’’, ‘‘K-art Gacı’’ (Şiir ve deneme sayfası), ‘‘Demet'in tepindiği köşe’’...

Ve haberler:

‘‘CYBH (Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar) ve AIDS'in Önlenmesi Projesi kapsamında, 3. eğitim grubu toplantısı yapıldı. Gece kulüplerinde ve barlarda barmaid, konsomatrist olarak çalışanların yanısıra vesikasız seks işçilerinin de katılımıyla yapılan ve üç gün süren toplantı, katılımcıların sertifika almalarıyla sonlandı. Çalışma ve özel yaşamlarında edinilen bilgileri kullanma, kullandırma ve yaygınlaştırma konularında da tartışmalara katılan 'meslektaş eğitici'ler aynı zamanda bu bilgileri aktarırken kullanacakları malzemeyi de ürettiler. Bu amaçla hazırlanan iki broşürden biri prezervatif kullanımı, diğeri ise CYBH ve AIDS hakkında.’’

İkinci haber ise şu: ‘‘Seks işçileri temsilcileri ile İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı ve Genel-iş'in temsilcilerinin oluşturduğu Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu'nun ikinci toplantısı yapıldı.’’

SEKS İŞÇİLERİNİN HAKLARI BİLDİRİSİ

Bu yazı yayına hazırlanırken, komisyonun üçüncü toplantısı da yapılmıştı. Nisan ayında yapılan ilk toplantıyla faaliyete başlayan İnsan Hakları Komisyonu, seks işçileri, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, Genel-iş sendikasının desteği ve katkılarıyla oluşmuş, daha sonra Emekçi Kadınlar Birliği, Kadının İnsan Hakları Eylem ve Araştırma Merkezi, Mor Çatı, İnsan Hakları Derneği, Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı gibi sivil toplum örgütleri ile Avukat Canan Arın, Gazeteci Yazgülü Aldoğan da katılmışlar. Komisyon üyelerine göre, 1930'lu yıllardan beri yürürlükte olan ‘‘Fuhuşla ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü‘‘, fuhuşu engelleyen bir çalışmaya rehber olması gerekirken, bu alanda çalışan kişilerin suçlu olarak damgalanmasına neden oluyor. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıkların yalnızca fuhuş yapanlarda olduğuna dair bir yanlış görüşü yansıtarak cinsel tabuyu daha da körüklüyor. Bu sektörde çalışan kişiler ise çalışma koşulları ve sosyal güvenlik eksiklikleri nedeniyle müşteri, sağlık çalışanı, polis, medya ve genel olarak toplum ilişkilerinde tamamıyla bir ‘‘sosyal işkence’’ içinde. Kimi zaman da bedensel işkenceye dönüşüyor bu.

Komisyon, bu nedenle, ‘‘seks işçilerinin yüzyıllardır üzerinde taşıdığı damgalardan kurtularak bir insan ve vatandaş olarak toplum içinde eşit hak ve uygulamalara sahip yaşamalarını sağlayıcı çalışmalarda bulunmayı’’ amaçlıyor. Uluslararası Seks İşçilerinin Hakları Komisyonu Bildirisi'ni kabul ediyor ve destekliyor. İşte bu bildiriden bazı pasajlar:

ONLARIN DA ÖZEL HAYATI VAR

Yasalar: Bireysel karar sonucu olan tüm fuhuş türleri suç olmaktan çıkarılmalıdır. Fuhuş meslek standartlarına göre düzenlenmelidir. Varolan pek çok meslek kollarının seks işçilerini sömürdüğü unutulmamalı ve bu önlenmelidir. Dolandırıcılık, baskı, şiddet, sübyancılık, çocuk işçi çalıştırma, tecavüz ve ırkçılığa karşı fuhuşla ilgili olsun olmasın, her yerde ve milli sınırlar ötesinde ceza yasaları düzenlenmelidir. Seks işçilerinin örgütlenme, seyahat vb. özgürlüğünü engelleyen yasalar kaldırılmalıdır. Onların da özel hayatları olduğu ve ihlal edilemeyeceği ile ilgili düzenleme getirilmelidir.

İnsan Hakları: Seks işçileri için konuşma, seyahat, göç, çalışma, evlenme ve annelik özgürlüğü ile işsizlik, sağlık, ikamet sigortası dahil tüm haklar garanti altına alınmalıdır.

Çalışma koşulları: Seks işçilerine yaşayacakları ve çalışacakları yeri seçme özgürlüğü sağlanmalıdır. Haklarını korumayı garanti eden ve şikayetlerini yöneltebilecekleri bir komite oluşturulmalıdır.

Sağlık: Bütün kadınlar ve erkekler cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve AIDS için düzenli sağlık taramaları için bilinçlendirilmelidir. Sağlık kontrolleri seks işçilerini damgalamak için kullanılmamalıdır.

Hizmetler: Çocuk fuhuşunu engellemek ve çocukların refahını ve fırsatlarını yükseltmek için evinden kaçmış çocuklar için danışmanlık, yasal düzenleme yapılmalıdır.

Vergiler: Seks işçilerine hiçbir özel vergi uygulanmamalıdır. Diğer serbest meslek sahipleri ve işverenlerle aynı tabanda vergi ödemelidirler.

Kamuoyu: Ayrım gözeten sosyal tavırları değiştirmek için eğitim programları desteklenmelidir. Fuhuş sektörü içinde müşterinin rolünün toplum tarafından anlaşılmasına yardımcı olacak eğitim programları geliştirilmelidir. Bununla beraber müşteriler de seks içşileri gibi suçlanmamalıdır.

GACI'DAN... GACI'DAN... GACI'DAN

Ütopyada gezinti

Çok çalışmıştım, belim ağrıyordu. Bir saat kadar hazırlanma sürem vardı, çünkü Hakan gelecekti, önce hemen çok hızlı underground çalan bir radyo kanalı açtım, sonra duşa. Ne acıdır ki bir erkek arkadaşınızla çıkmak isterseniz önce vücudunuza sinmiş bütün erkek kokularını gidermek zorundasınızdır; o kokuları erkek arkadaşınızın alamayacağını bilseniz de sizin almanız zaten yeterlidir. Hakan'la yeni tanışıyoruz. Beraberken yaptığımız tek şey arabası ile dört beş saat süren yolculuklar yapıp sohbet etmek (...) Yine gezmelerimizden birinde böyle gezmekten sıkıldığımı söyledim, ‘‘Seni ütopyamda gezdirebilirim’’ dedi. Şimdi evliyiz ve hala ütopyasında gezemediğimiz o kadar büyük bir bölüm var ki...

Şevval Kılıç Kim daha namussuz?

‘‘Sonuçta hepimiz bir anlamda fahişeyiz. Kafa emeğinin kol emeğinden üstün olduğunu ya da kol emeğinin kutsal, bedenini satmanın şerefsizlik olduğunu savunmak için hiçbir tutarlı dayanak yok. Bunların hepsinin de kutsal olduğunu ve başka insanların kutsal varlıkları üzerinden kazanç sağlamanın ise esas namussuzluk olduğunu savunmak daha tutarlı olur.’’

Dr. Tuğrul Erbaydar

Cadı avı

Ben

‘‘kara kediyim’’

eskilerden bu yana

cadı avı kurbanlarının

en yakınındayım

sakın ‘‘cadı avı’’nın

ortaçağda kaldığını sanmayın

‘‘cadılar’’ hala aramızda

‘‘cadı avcıları’’ ölmedi

her çağ kendi avcılarını

ve kurbanlarını yaratır

Türkiye'de kimsenin hakkı yok

Feyza transseksüel. M.Ü. Uluslararası İlişkiler'den terk. Şimdi evlenmek üzere olduğunu ve fuhuşu bıraktığını söylüyor. İlerde ‘‘normal’’ bir işte çalışıp, ‘‘çalışma egosunu tatmin etmeyi’’ umuyor. Vakıfta olmasının nedeni, seks işçilerinin sorunlarını iyi biliyor olması ve yapılması gereken şeyler olduğunu düşünmesi... ‘‘Bizden daha bilgili olan insanlarla çalışmamız büyük avantaj. Sadece hastalıklar ve fuhuş değil bizim çalışma konumuz; temeli insan haklarına dayanıyor sonuçta. Seks işçilerinin de evsensel hakları var. Türkiyede insan hakları doğru dürüst işlemediği için hiçbir grubun hakkı yok, yapılacak çok şey var.’’

Çalışma koşullarının aynı olduğunu söylüyor. ‘‘Transseksüeller, travestiler ve kadınların aynı. Ama bizim daha farklı. Biz, AIDS, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, virüsler hep bize maledildiği için herkesten, hatta erkek eşcinsellerden bile çok daha titiz ve bilinçliyiz. Ben çok gördüm, astronomik rakamlar teklif edildiği halde kondomsuz birlikte olmayı reddeden. Ben de çok reddettim.’’

‘‘Travestilerin durumu çok trajik. Fişleniyorlar, alınıyorlar, dayak yiyorlar. Ameliyat olmaları için baskı yapılıyor ya da geri dönmeleri için... Emniyet, ameliyat ol karne vereyim, diyor. Ya da yanlış telkinlerle ameliyata doğru sürükleniyorlar. Oysa her travestinin bünyesi bunu kaldırmıyor.

‘‘Koşulların değişmesi için sistemin tamamen değişmesi lazım. İnsan haklarının ön planda olması gerekir. Bu faşist ideolojilerin ortadan kalkması lazım. Biz de bunun için çalışıyoruz.’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder