3 Aralık 2011 Cumartesi

Anne olmak ya da kariyer

Kadınlar anne olmayı işlerine tercih ediyor
Kadının eğitim seviyesinin yükseltilmesi, toplum hayatında daha aktif rol almasına zemin hazırlar.

Kadının karar mekanizması sahibi olarak, ekonomik özgürlüğünü elde etmesi, toplum hayatıyla ilgili önemli hedefler arasında. Bunun için kadınların daha iyi eğitim alması gerekiyorsa da ancak pek azı yeterli eğitim ve çalışma imkanı bulabiliyor. Bununla beraber kadınların çoğu gayri resmi işlerde ve ev hanımı olarak çalışıp üretken olurken, bir kısmı da ev kadınlığı ve annelik görevleri sebebiyle tam zamanlı bir işte çalışmamayı tercih ediyor.
Yurdumuzda üniversite eğitimi almış kadınların yaklaşık üçte biri çeşitli nedenlerle çalışmıyor. Çalışan kadınların da üçte biri çocuğu olduğu için işini bırakıyor. Genel olarak kariyer sahibi kadınların yaklaşık yarısı çeşitli nedenlerle çalışmamayı tercih ediyor. Küçük çocuk sahibi olmaları bunun en temel sebebi. Bununla beraber kadınların çoğu işini bıraktığı için mutsuz oluyor.
Kadınların bir kısmı her ne kadar böyle bir karar alsalar da kariyerlerinde ilerleyememek gibi nedenlerle iç çatışmalar yaşayabilmektedir. Daha önce çalışma hayatı olan kadınlar istedikleri işte çalışmadıklarında, mutsuz olup ev kadınlığı rolünü yerine getirmekte de zorlanmaktalar. Kariyer sahibi olan veya olmak isteyen hanımlar ev hanımlarının sosyal hayatlarına uyum zorluğu çekmekte, bu da sosyal hayattan kısmen uzaklaşmalarına yol açmaktadır. Mesleki eğitim almış veya tahsilini ev hanımı veya anne olmak için yarım bırakanlar, çocuklar büyüyüp iş azaldıktan sonra kariyerini ihmal ettiği için suçluluk duygusu yaşamakta.
Çalışan kadınların büyük bir kısmı çocuklarının bakımında anneleri veya kayınvalidelerinden destek alıyor. Bununla beraber ikinci ve üçüncü çocukların dünyaya gelmesi bu desteği zorlaştırarak kadının çalışmama kararı almasına yol açmaktadır. Yine hayatın ilk üç yılının çok önemli olduğunun bilincinde olan anneler, çocuklarını bu dönemde kendileri eğitmek istediğinde ikinci ve üçüncü çocukların da dünyaya gelmesiyle iş hayatından tamamen kopabiliyor. Erkeğin gelir durumunun iyi olduğu bazı ailelerde kadın ne kadar mesleğini sevse ve kariyerinde ilerlemek istese de zorlayıcı maddi bir sebep olmadığı için annelik ve ev kadınlığı sorumluluklarını hakkıyla yerine getirebilmek için çalışmamayı tercih ediyor. Aslında uygun şartların hazırlanmasıyla üniversite mezunu olsun olmasın, kadının hem annelik görevini yerine getirmesinin hem de üretken olup toplumda aktif rol oynamasının mümkün olabileceğini gösteren, hayatın içinden bulabileceğimiz pek çok örnek var. Bununla beraber bilhassa küçük çocuğu olan kadının çalışabilmesi için hem eşinden hem işverenlerden hem de ailesinden destek görmesi gerekiyor.
Kadının çalışmasının, stresi artırıcı ve azaltıcı yönleri var
Kadının çalışmasının erkek ve kadın için stresi artırıcı etkilerinin başlıcaları şunlar: Kadın, hem mesleğini hem de annelik görevini yerine getirmeye çalışırken kendisine yeteri kadar yardım edenlerin olmaması. Her iki rolü yerine getirmeye çalışırken ailede veya işte aksamaların olması. Kadının her iki rolü yerine getirirken kendisine yeteri kadar vakit ayıramaması. Erkeğin eşine yardım etmek isterken işinin aksaması veya kendisine yeteri kadar vakit ayıramaması. Erkeklerin bir kısmının eşine yardım etmeye çalışırken vakit azlığı veya alışkın olmama gibi nedenlerle yeteri kadar yardım edememekten dolayı suçluluk duyması. Kadın ve erkeğin çocukların hastalıkları, eğitimleri, bakıcıların vaktinde işe gelmemesi vb. nedenlerle işlerine geç kalmaları. Sosyal hayata yeteri kadar vakit ayıramamaları. Bununla beraber iş hayatında kadın ve erkeğin iş saatleri aile içi sorumlukları yerine getirmeye uygun şekilde olursa kadının çalışmasının aile üyelerinde stresi azaltıcı etkileri de var.
Bu etkiler şöyle sıralanabilir:
Kadın eğer mesleğini seviyor ve uygun şartlarda çalışıyorsa kendisini daha iyi hissediyor ve daha sağlıklı oluyor. İlgisi doğrultusunda bir mesleğe sahipse bu, üretkenliğini de artırdığı için daha mutlu oluyor. Aile içi iletişim daha sağlıklı oluyor. Sosyal çevresi daha geniş oluyor. Gününü daha iyi programlıyor. Çocuklarına daha fazla nitelikli zaman ayırıyor. Hem kadın hem erkeğin ayrı ayrı gelirleri olduğu için yaşama standartları daha yüksek oluyor. Çocuklarının eğitimlerine daha fazla kaynak ayırıyorlar. Erkek, kadının geliri olduğu için ek iş saatleri ile evden daha fazla uzak olmak zorunda kalmıyor. Çocuklar, anneleri kadar babalarını da yeteri kadar görüyorlar. Ne tür çözümler üretilebilir?
Kadının mutlu olması, toplum hayatında söz sahibi olması ve üretken olması sadece kadının değil, idarecilerin ve işverenlerin çözümler bulması gereken bir konu. Bu konuda bütün dünyada çalışmalar yapılıyor. Sözkonusu hedeflenen çözüm yollarının bazıları şunlar:

Ev kadınlığı hiçbir yerde meslek olarak kabul edilmiyor. Ev kadınlığının müstakil bir meslek olarak kabul edilip kadının bu rolüyle statü kazanması.
Ev kadınlığının dışında başka bir işte de çalışmak isteyen hanımların daha iyi eğitim alarak daha az iş saatinde, daha iyi gelir elde edebilecekleri meslek sahibi olmaları.
Kadınlara, ücretli ve ücretsiz izinli olarak 0-3 hatta 6 yaşlarındaki çocuklarının bakımıyla bizzat ilgilenme fırsatı verilmesi. Bu dönemlerde kariyerleri ile ilgili birtakım eğitimleri alabilmeleri. Böylece işlerine döndüklerinde mesleklerinde daha çok ilerlemiş olacaklardır ve işlerinde de daha verimli olacaklardır.
Eşlerin çocuk bakımı ve ev işi konusunda sorumluluklarını azaltacak profesyonel hizmete ulaşabilmeleri.
Küçük çocukları bulunan annelerin işi bırakma sebeplerinin başlıcaları şunlar:
Çocuklarının ilk üç yılının çok önemli olduğunun bilincinde olmaları.
Çocuklarının bakımını başkalarına bırakmadan üstlenmek istemeleri.
Çocuğun bakımını üstlenecek güvenilir bir bakıcı bulamamaları.
Çocuğun bakımını üstlenecek güvenilir bir kurum bulamamaları.
Erkeğin yüksek gelirli ve uzun iş saatleri olan bir işte çalışması ve
kadına aile içi sorumluluklarda yeterli oranda destek olamaması.
Kadının iyi bir kariyeri olmasına rağmen gelirinin bakıcı, temizlik
işleri gibi oldukça önemli masrafları karşılamak için yeterli olmaması.
Erkeğin işyeriyle kadının iş yerinin farklı bölgelerde olması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder