İstanbul 'da Japon Kadını

Bundan sekiz sene once Japonya'da bir televizyon programi izlerken Istanbul'u goren Japon Keiko Torigoe, ertesi gun bir bilet alarak Istanbul'a gelmis. 1.5 yildir Ataturk Havaalani'nda yer hostesi olarak calisiyor.

"Sisler icinden minareler yukseliyordu. Galata Koprusu ve Bogaz harikaydi. Cok romantik bir sehir olmali diye dusundum. Hemen bir bilet alarak buraya geldim."

Iki ay boyunca Istanbul'u gezdikten sonra "Mutlaka burada oturmaliyim." diye dusunmus. Istanbul'a gelmeden once 5 yil Almanya'da yasadigini ve aradigi yerin Almanya'da bir sehir degil Istanbul oldugunu gec de olsa anladigini soyleyen Keiko, "Belki aradiginiz sehir Istanbul degildir, birkac yil sonra buradan da vazgecebilirsiniz." sozumuze siddetle karsi cikiyor ve "Bu sehirden asla vazgecmem." diyor. Bogazi her gorusunde bir sevgiliyle karsilasmis gibi kendini mutlu hisseden Keiko'ya gore ne kadar rahatsiz edici olursa olsun, Istanbul'u Istanbul yapan biraz da trafigi, kalabaligi ve kirliligi... Gulu seven dikenine katlanir misali, her yonuyle seviyor Istanbul'u.

Dillerimiz birbirine benziyor

Bir ulkede yasamak, onu sevmek ve benimsemek icin ilk once o ulkenin dilini ogrenmek gerektigini soyleyen Keiko, Istanbul'da yasamaya karar verir vermez, bir dilbilgisi kitabi alarak evde calismaya baslamis. Yabanci bir ulkede dil bilmeden yasayan kisiyi, konusmayi bilmeyen bebeklere benzeten Keiko; televizyon seyrederek ve kursa giderek ogrendigi Turkceyi su an gayet guzel konusuyor. Almanca ve Ingilizce bilen Keiko, Turkceyi kolay ogrenmesinin sebebini bu dili sevmesine ve Japoncayla benzer olmasina bagliyor. Almanya'da dil ogrenirken cok zorlandigini, insanlarin soyledigi kelimeyi anlasalar bile anlamamis gibi yaparak dalga gectiklerini soyluyor.

Japon kadini evlendigi erkegin dinine giriyor

Bir Turk'le nisanlanan ve yakinda evlenecek olan Keiko, Islam dinini sectigini ve bu konuda surekli bilgi edinmeye calistigini soyluyor. Japon geleneklerine gore, Japon kadini evlenmeden once hangi dine mensup olursa olsun evlendikten sonra kocasinin dinini benimsemek zorunda kaliyor. Evlenen kadin bir nevi yeni dogmus gibi kabul ediliyor ve dinini degistiriyor. Japonya'da dinin insanlar icin cok onemli bir unsur olmadigini ve bu yuzden din degistirirken hic zorlanmadigini belirten Keiko, evlenmeyi kendi ailesinden cikip evlendigi kisinin ailesine girmek olarak goruyor. "Sevdigim insan Muslumansa ben de Musluman olurum. Ben Budist, kocam Musluman olursa cocuklarimiza yazik olur, boylece onlar da Musluman olacaklar." diye konusuyor. Islam dininde en cok hosuna giden olayin fakirlerin gozetilmesi oldugunu soyleyen Keiko, soyle devam ediyor: "Fakir insanlara karsi baska hicbir dinde bu kadar hassasiyet gormedim. Kurban eti, fakirlere dagitiliyor, oruc tutan kisi fakirlerin halini daha iyi anliyor. Belki bir sene sonra ben de oruc tutmayi deneyecegim."

'Annem beni anlamiyor'

Cok kucuk yaslarda ucus hostesi olmak isteyen Keiko, boyu yeterince uzun olmadigi icin yer hostesi olmus. Gezmeyi ve yeni insanlar tanimayi her zaman cok sevdigini soyleyen Keiko, universite okumak icin ailesinden ayrilinca yabanci ulkeleri gezmeye baslamis. Japonya'da buyuk sehirde yasayanlarin daha genis imkanlara sahip oldugunu ve bir koylu olarak kendisinin ancak para biriktirerek dis ulkelere gidebildigini soyluyor. Annesi, kizindaki gezme askini bir turlu anlayamiyor ve "Komsu cocuklariyla ayni buyuttum seni, niye boyle oldun?" diye yakiniyormus. Bir yabanciyla evlenmesine onceleri pek sicak bakmayan annesi, nisanlisi Japonca ogrendikten sonra memnun olmaya baslamis. Su an Gayrettepe'de oturan Keiko, komsularinin sicak, misafirperver ve yardimsever olduklarini soyluyor. Kendisinin Turkce konustugunu bilmeyen bazi insanlarin, kendisi hakkindaki konusmalarini dinledikten sonra, Turkce olarak; "Neden benim hakkimda konusuyorsunuz?" diye soruyor ve onlari sasirtiyormus.

"Istedigim yerdeyim, mutluyum"

"En sevdigim sehirde, istedigim kisiyle istedigim kadar kalabiliyor ve istedigim isi yapiyorsam mutlu olurum." Kendi mutluluk tarifini boyle yapiyor Keiko. Ekonomi okumasina ragmen, paradan hoslanmadigini ve bankadaki parasina bakarak mutlu olan insanlari hic anlamadigini soyleyen Keiko, istedigi ulkeleri gezebilmek icin para kazanmak istiyor.