3 Aralık 2011 Cumartesi

Kadının eğitimi

Anne eğitimi ülkemizde henüz yabancı bir kavram.
Daha gerilere gidildiğinde bu kavramı dolduran, bütünleyen unsurların bütünü ile mevcut olduğunu görebiliriz. Ancak günümüzde her konuda olduğu gibi bu konuda da bir boşluk, yahut da bir kaos yaşandığını müşahede ediyoruz. Öncelikle günümüzde kadını, içinde bulunduğu işe yaramaz ve sadece tüketici görme sendromundan kurtarmak zorundayız. Çalışmayan kadın içindeki eziklik kompleksinden kurtarılmalı, kendine güven duygusu geliştirilmeli ve annelik görevine severek, gurur duyarak ve canla-başla sarılması sağlanmalıdır. O kendisine reva görülen yanlış uygulamaları protesto ve ne kadar önemli olduğunu ispatlamak amacıyla yanlış kulvarlara girmemeli. Tepkiler etkinin sonucu elbet. Ama kendine güvenini sağlamanın yolu kendinden uzaklaşma olmamalı. Anneliği ve ev kadınlığını angarya olarak görmekten vazgeçmediği ve asli görevinin ulviliğini idrak etmediği sürece o ve yaşadığı toplumun iflah olmasına imkan yoktur. Kendi yavrusunu eğitemeyen, istikbale hazır bireyler yetiştirmeyen kadının toplumun diğer alanlarında yarar sağlaması düşünülemez. Ancak asli vazifesini eksiksiz ve kusursuz icra eyledikten sonradır ki diğer sahalarda yararlı görevler edinmesi mümkün olabilecektir.
Ekonomik şartlar veya dışardan kadına gelen değişik etkiler bir tarafa, çocuğun anneye olan ihtiyacı ve annenin doldurulamayacak yeri bir tarafa konulup bir tercih yapılması gerekse, birinci şıkkı tercihimiz söz konusu olursa ekonomik kayıp ve prestij kaybına bedel anneliğin ikinci plana itilişi gündeme gelir ki bu kayıp ya da zarar asırlara yansıyacak, toplumu sarsacak boyuttadır ve diğerleri ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür.
Kadın yaptığı işin ve konumunun ne kadar önemli olduğunu anlarsa kendine, yavrusuna ve dünyaya bakış açısı değişecektir. Hadiseleri yeniden kritik edebilecek, doğruya ulaşmanın hazzı ile vazifesini ifa edecektir.
Kadını değiştirmek demek dünyayı değiştirmek demektir. Beşiği sallayan elin dünyaya hükmetmesindeki manayı diriltmenin zor olduğunu ve bunun eğitimden geçtiğini biliyoruz. Cahit Zarifoğlu'nun dizeleri bunu ne de güzel anlatıyor:
Kadını hazırlayınız çocuklara
Erkeği hazır ediniz onlara
Ki günü saati dolunca
Doğurunca
Bin yılı birden doğursun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder