3 Aralık 2011 Cumartesi

Kadın spor yazarları

Futbol yorumculuğunda kadınların geleceği parlak
Bazı erkek yazarların şaka yollu söylediği gibi ‘kadınlar ellerinin hamuruyla erkek işine el attı!’ Erkeklerin kalesi olarak görülen futbolla ilgili yorum yazmaları ve
program sunmaları ‘erkeklerin futbol kalesi düştü’ yorumlarına sebep oldu.Bakın erkek spor yorumcuları ve spikerleri, kadın meslektaşları hakkında neler düşünüyor? Kadın yorumcu ve spikerleri ne cevap veriyor?
Sayın seyirciler, şimdi futbol haberlerini almak için ‘hanımlara’ bağlanıyoruz

Kadınlar eskiden gazetelerin spor sayfalarına bakmazdı bile. Buralar adeta erkeklere özeldi. Üç büyük futbol takımına bölüştürülen sayfalara neredeyse futboldan başka haber de girmezdi. Olur da arada bir güreşte ya da halterde uluslararası başarı elde edersek başka bir spor dalına ancak yer verilirdi. Fakat artık gazetelerin erkeklere özel olan ve kadınların okumadığı spor sayfalarında kadın köşe yazarlarını görebiliyoruz. Ya da erkeklere özelmiş gibi algılanan haber bültenlerinin sonundaki spor haberlerini kadın spikerler sunuyor. Pazar ve pazartesi akşamı geç saatlerde yayınlanan hararetli futbol tartışma programlarında kadın yorumcuları da görmeye başladık. Yani bazı erkek yazarların şaka yollu söylediği gibi “kadınlar ellerinin hamuruyla erkek işine el attı”. Kadınların erkeklerin kalesi olarak görülen futbolla ilgili yorumlar yazması ve programlar sunması “erkeklerin futbol kalesi düştü!” şeklinde de yorumlanıyor.
Artık neredeyse bütün kanallarda kadın spor spikerlerini görmeye başladık. Kadın yorumcular ise spor camiası tarafından çoktan kabul edildi, yazdıkları erkek meslektaşları gibi tartışılır oldu. Reytinglere ve gösterilen ilgiye bakılırsa gazete ve televizyon yetkilileri de okuyucu da kadın spikerlerden memnun. Biz de erkeklerle özdeşleşen futbola kadınlar neden ilgi duyar, maçlar hakkında fikir teatisinde bulunur ve haber sunar diye düşündük ve cevabını aradık.
Erkek yorumculara da bu duruma nasıl baktıklarını sorduk. Futbol camiası kadın yorumcu ve spikerlere alışmış. Fakat “Kadınlar taktikten anlamaz.” diyenler olduğu gibi “Bu da bir zenginliktir olsun, buyursun gelsinler.” diyenler de var. Zeki Çol, kadınların spor muhabiri olmasına kapı aralayan gazetecilerden. Kadınların spor haberleri yapmasını, yorumlamasını ve sunmasını olumlu bir gelişme olarak gören Çol, şunları da demeden geçemiyor: “Bazen arkadaşlar teknik anlamda fazla eleştiriye giriyorlar. Bu noktada kendilerini bilgi anlamında yeterli miyim, değil miyim diye sorgulamaları gerekiyor.” Çol, kadın yorumcuların futbola değer kattığını düşünüyor.
Bir bayan sunucuyla beraber program sunan Okay Karacan başlarda fikir beyan etmekten imtina etti. Fakat sonra bayan spor spikerlerinin genellikle gece bültenlerini sunduğunu hatırlatarak “Türkiye’de televizyon yöneticileri içerik üretmeyi başaramadıkları için, ekrana resim yapıştırmayı çare olarak gördüler. Son yılların trendi oldu bu. Bununla birlikte son derece iyi Türkçeye sahip, ekranda güzelliği dışında bilgisiyle de kendini ispat eden sunucu kızlarımız var. Ancak benim görüşüm bu arkadaşların en az iki sene kamera arkasında koşuşturup, seslerini tanıtıp sonra ekrana çıkmalarıdır.” diyor. Son yıllarda kadın spor yorumcularının ve spikerlerinin artmasının sebebinin futbola merak sarmaları olmadığını düşünen Karacan, “Eğer öyle olsaydı kadınlar da erkek sunucuları izlemeyi tercih ederdi. İçerik verebildikten sonra kadın sunucu ile erkek sunucu arasında fark yok.” diyor.
Yılların usta yorumcusu Osman Tanburacı ise olaya esprili bir üslupla yaklaşıyor: “Erkekler bu işi kavgaya dönüştürünce futbolseverler kurtuluşu kadınlarda buldu.” Tanburacı, “Hiçbir şey talebi olmadan ortaya çıkmaz! Kadını isteyenler erkeklerden bir fayda görmeyenlerdir. Kadından spor spikeri de olur yorumcu da olur; ama onları yöneten uzman bir erkek mutlaka arkalarında olmalı, zira kadını boş bırakırsan ofsayta düşer!” diyor. Tanburacı’nın çok tartışılacak farklı bir yorumu daha var: “Otomobil sporunda da fuarlarda bayan mankenleri mini etek kısa şortla arabaların üzerinde görmüyor muyuz! Kadın işi bilse de bilmese de erkekten daha fazla dikkat çekiyor…” Tanburacı’nın bu yorumu “Four Four Two” futbol dergisinin genel yayın yönetmeni Banu Yelkovan’ı güldürüyor. Yelkovan; “Eğer birisine sarılmam gerekirse tribünde kardeşim oluyor, ona sarılırım.” diyor.

Kadın futbol yorumcularına alışın

Ekranların en çok tanınan spor spikeri Burcu Esmersoy, uzun yıllardan beri spor basınında çalışıyor. 5 yıl spor editörlüğü yaptıktan sonra biraz da şefinin zoruyla spor bülteni sunmaya başlayan Esmersoy, turizm ve otelcilik mezunu. CNN Türk'e reklam satış için iş başvurusuna gittiğinde zorla spor spikeri olmuş! Maçlar hakkında sohbet etmek veya yorum yapmak gibi merakı olmayan Esmersoy futbol, basketbol ve motor sporlarını izlemekten keyif aldığını ve bu konuda malumatı olduğunu söylüyor. Dövüş ve su sporlarını ise yapmaktan zevk alıyormuş: "Kelebek gibi uçar arı gibi sokarım! Yok işin esprisi bu. Maalesef ben biraz agresif olabiliyorum. Bu sebeple açıkçası dövüş sporlarını negatif enerjimi yoğunlaştırabileceğim bir araç olarak görüyorum. Normalde spor yapabilen bir insan değilim. Benim başıma bir hoca ve bir kum saati verirseniz iki saat eğlenerek spor yapabilirim. O yüzden beni oyalayacak ve hoşuma giden bir spor olması lazım. Fakat artık eskisi kadar sert yapamıyorum. Yüzüme bir darbe alırsam müdürümle başım belaya girebilir! "Mankenlikten spor spikerliğine geçti" şeklinde yorumlar Esmersoy'u çok sinirlendiriyor. "Ben sokakta bile üstümdeki kıyafetin, saçımın, makyajımın süzülmesinden çok rahatsız olurum. Bu durumdan hoşlanmıyorum, nasıl mankenlik yapabilirim ki. Yapamam yapamıyorum, sinirleniyorum. O yüzden zaten manken olamazdım. Reklam oyunculuğu yapıyordum. Eski manken derken puanınızı düşürmek için o sıfatı koyuyorlar önünüze, çirkin olan bu." Ferrari'nin eski reklam müdürü Massimo Cusimano'yla evli olan Esmersoy, "Güzel olduğu için spor spikerliği yaptırıyorlar." şeklinde söylentilere de hem kızıyor hem de üzülüyor. Kadınların spora ve futbola kadınca bir bakış açısı getirdiğini düşünen Esmersoy erkeklerin tarzını, jargonunu taklit etmeden spor yorumculuğu ve spikerliği yapan bayanları çok beğendiğini söylüyor.
Erkekler, takımı yenilirse sinirleniyor, kadınlar üzülüyor

Bir ay önce bir bebeği olan Banu Yelkovan, Four Four Two dergisinin genel yayın yönetmeni. Kız kardeşi Ebru Kılıçoğlu ise bir futbol yorumcusu. Sıkı bir Beşiktaş taraftarı olan babalarından dolayı futbola merak sarmışlar. Florya'da oturdukları için de Galatasaray'ın antrenmanlarını izleyerek futbolun inceliklerini öğrenmişler. Yelkovan, uluslararası ilişkiler okurken, gazetecilik yapmaya başlamış. Maçları hiç kaçırmadığı ve yorumcuları yakından takip ettiği fark edilince de Radikal Futbol ekinde yazması önerilmiş. O zamanlar köşesinde fotoğrafı olmadığı için onu takma isimle yazan erkek sananlar olmuş. Şimdi aynı gazetenin spor sayfasında yazılarına devam ediyor. Yelkovan'ın evinde de sırf futbolla ilgili yayınlarından oluşan geniş bir kütüphane var. Sporda kadın yüzü görmenin hoşuna gittiğini söyleyen Yelkovan, kadınlarla erkeklerin futbola farklı baktığını düşünüyor: “Erkeklerin futbolla sevgi-nefret ilişkisi var. Mesela takımları kaybedince sinirleniyorlar. Kadınlar ise üzülüyor.”
Kadın spor yazarları
* Feryal Pere, Radikal Gazetesi spor yazarı
* Ebru Kılıçoğlu, Sabah Gazetesi spor yazarı
* Banu Yelkovan, Radikal Gazetesi spor yazarı ve NTV spor yorumcusu
* Ebru Koksaldı, Milliyet Gazetesi yazarı
* Gülengül Altınsay, Akşam Gazetesi yazarı
* Nilay Yılmaz, Milliyet Gazetesi spor yazarı
Kadın spor spikerleri
* Burcu Esmersoy, NTV spor spikeri
* Tuğba Dural, CNN Türk spor spikeri
* Esra Beyazadam, SKY Türk spor spikeri
* Minecan Beyazadam, Lig TV spor spikeri
* Pınar Argun, Lig TV’de futbol programı yapıyor
* Duygu Özşentürk, Lig TV'de futbol program yapıyor
* Dilara Gönder, Lig TV'de futbol program yapıyor
* Sine Büyüka, NTV spor servisinde muhabir (Şansal Büyüka'nın kızı)
* Semahat Arslaner, TRT spor spikeri
* Değer Soysal, Show TV spor spikeri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder