3 Aralık 2011 Cumartesi

Kadınların öfkesi

Kadının reaksiyonu niçin farklı?
Güney Florida Üniversitesi'nden Psikolog C. Spielberger, 3600 yetişkin Amerikalı üzerinde bir araştırma yaptı.

Bunlar, dinî kaynaklı geleneksel kadın erkek rollerine bağlı kalmayan günümüz Batı tipi insanlardı. Buna rağmen araştırmacı, kadınların ekseriyet itibariyle öfkelerini zaptettiklerini, kızgınlıklarını önlediklerini ve hatta öfkelerini yalanlayarak örtbas etmeye çalıştıklarını tesbit etti.
Çalışmaya göre erkekler kadar kadınlar da öfkeleniyorlar. Bu hususta bir fazlalık ve eksiklikleri yok. Fakat kadınlar, kendilerine yönelik kötü muameleyi tevil edip atlatmaya çalışıyorlar. Davranışın sebebini anlama bahanesiyle öfkelerini inkar etmeye ve böylece ürkütücü bir karşılaşmadan kurtulmaya çalışıyorlar.
Öfkelendikleri zaman bu iki cinsin gayrı ihtiyari gösterdikleri bu aşikar reaksiyon farklılığı, kadınların erkeklere isyan etmek ve karşılık vermek için değil, itaat için yaratıldıklarına, erkeklerin kadınlar üzerinde kaim olduklarına işaret etmektedir.
Dinimize göre kadın, tamamen efendisinin emrindedir. Günah olmayan bütün emir ve isteklerini yerine getirmelidir. Beyinin mübah olan bütün tavırlarına karşı koymamalı ve kocasıyla münakaşa etmemelidir. Ona isyanda bulunmamalıdır. Demek ki İslamiyet fıtrat dinidir. Emir ve yasakları, kadın ve erkeğin tabiatına ve meyillerine uygunluk arzetmektedir.
Kadınların reaksiyonları hakkındaki bu tesbitler, Psikolog S. P. Thomas tarafından da doğrulanıyor. Onun Kadınlar ve Öfke isimli son kitabı, 535 Amerikalı kadın üzerinde yapılan araştırmayı yansıtıyor. Bu çalışması gösteriyor ki:
1- Kadınların sadece yüzde 9'u, kendilerini kızdıran şahıslarla karşılıklı uğraştığını söylüyor.
2- Yüzde 25'i ise, öfkesini bir aile mensubuna bile, yüzde 9'u, bir arkadaşına bile ifade etmediğini belirtiyor.
Thomas'ın çalışmasına göre dengeli kadınlar, hissiyatını yerinde ve makul bir tarzda belirten, fakat birden patlamayan kadınlardır.
Erkekler kadınlara nazaran öfkelerini daha rahat ifade ettikleri gibi, aynı zamanda kadınlara nazaran fiziki güç kullanmaya daha meyilliler.Yapılan 63 araştırmaya göre kadınlar fiziki güç kullanmaya pek istekli değil. Hz. Peygamber (s.a.v) de erkeklere hitaben, "Hayırlınız, ailesine iyi davrananızdır. Ben ise aileme karşı en iyi davrananızım" buyurmuşlardır. Hatta Kur'an'da da itaatkar kadın hakkında haddi aşmamak emredilmiştir. (Nisa, 34)
Purdue Üniversitesi'den Psikolog A. Eagly şöyle diyor: "Erkeklerle mukayese edildiğinde kadınlar, kendilerinin saldırgan hareketlerinin insanlara daha çok zarar vereceğini düşünüyorlar. Keza kadınlar, sonra daha çok endişe ve suçluluk hissediyorlar. Mukabil bir saldırıda bulundukları zaman daha büyük tehlike içine giriyorlar.
Hz. Ali (r.a) bu hususta şöyle bir tesbitte bulunur ve görüşleriyle taa 1400 sene evvel psikologlara nasıl ışık tuttuğunu gösterir: Korkaklık erkeklerde kötü ama kadınlarda iyidir. Çünkü korkak kadın tehlikeden korunur ve lüzumsuz yere gitmez.
Fıtratı aksettiren bu araştırma ve tesbitler gösteriyor ki, kadınlar kocası, ağabeyi, babası ve kaynata gibi erkeklere karşılık vermemeli ve onlara saygılı davranmalıdır. Bilhassa namahrem bütün erkeklerden çekinip kaçınmalıdır.
Zaten umumiyetle kadınların vücudları erkeklere nazaran daha küçüktür. Dolayısıyla onlar daha zayıftır. Erkeklere fiziki olarak karşı gelmeleri aleyhlerine olacaktır.
Zaten ataklık, saldırganlık ve karşılık verme gibi tavırlar kadınlara hiç yakışmamaktadır. Yapılan araştırmalarda, şiddet suçundan hapse düşmüş kadınların erkeklik hormonlarının yüksek olduğu görülmüştür. Gerçi bazı erkeklerin de erkeklik hormonları normalden yüksektir. Fakat iyi ahlak, terbiye ve tahsil ile bunun menfi tesiri yok olduğu anlaşılmıştır.
Anneler daha çok küçük kız ve erkek çocuklarının öfkelerine bile farklı reaksiyon gösteriyorlar. Amerika Milli Zihin Enstitüsü'nden C. Z. Waxler, şöyle diyor: "Anneler, kız çocuklarının öfkeli davranışlarına kaşlarını çatıyorlar. Fakat erkek çocuklarının böyle tavırlarına karşı daha anlayışla karşılık veriyorlar. Demek ki annelerin gayrı ihtiyari kız çocuklarına karşı koyduğu bu tavır bile işaret ediyor ki, öfke, saygısızlık ve isyan kadın tabiatına aykırıdır. O, kocasına, yoksa baba, ağabey, kaynata vesaire gibi erkeklere karşı son derece saygılı olmalıdır. Elbette kadınların hayırlısı, fıtrata aykırı hareket etmeyendir.
Peygamberimiz Aleyhisselam bir kadına şöyle buyurmuşlardır: "Kocana hizmet etmen, senin için bir sadakadır." Başka bir hadiste de: Hangi kadın, efendisi kendisinden memnun olarak ölürse, cennete girer" buyrulmuştur.
Erkeğin kadına tabi olması ise, fıtrata ve tabiata tamamen aykırıdır. Nitekim Resuli Ekrem (s.a.v): Kadına kulluk edenler helak oldu buyurmuşlardır. Şurasını da belirtelim ki, kadın kocasının en azından mübah olan isteklerini yerine getirmelidir. Eğer haram şeyleri, mesela örtünmemeyi emrediyorsa, bu emre itaat edilmez. Aksi halde Allah'a isyan edilmiş olunur. Halbuki kocaya itaatten maksat, Allah'a itaattir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder