19 Ağustos 2011 Cuma

İşte bir annenin kızına nasihatleri

İşte bir annenin kızına nasihatleri

KIZIM; Erkek evini ihmal etmiyorsa, senden başka bir yaşantısı yoksa, işinden evine, evinden işine gidip geliyorsa, istediğin herhangi bir şey olduğunda tüm imkanlarını zorluyor senin mutluluğunu önemsiyorsa, sosyal bir insansa, seninle insan içine çıkıyor seni taşıyabiliyorsa, kötü hiçbir alışkanlığı yoksa, sana sonuna kadar sağdıksa, yaa her şeyi geç Seni bu adam seviyorsa, evinde kal kızım, dile düşme, yuvana sonuna kadar sahip çık… Unutma yuvayı dişi kuş yapar..!!

Ya şöyle olursa; anne böyle söyler kızı da buna uyarsa…
Yeni mi evlendin, ilk ayların mı, önemli değil kızım şöyle yapacaksın, evinde durma, sıkılma kızım, bunalma yanımda kal, nerede mi? ben neredeysem sen orada… ne kadar mı ? bunun sınırını koyma, kal işte, öncelik sırasını unutma önce sen ve biz sonra yeni kurmaya çalıştığınız evcik en sonda o adam.
Sık sık evden ayrıl, yanıma gel, sıkıya geldin mi çeşitli bahanelerle kaç oradan,
Ailesiyle kavga et kızım, çeşitli şeyler bul, çok kolay bu, bozmak kolaydır kızım yapmak zor, ağzınla söylemezsen ***** konuş, sabırları zorla, herkesin bir açığını kolla, geçimsizlik yaratki sana gelemesinler sende onlara gitme,
Ailesini arama sorma muhattap olma kızım, onlar ararsa konuş yarım ağız ve resmi dili unutma, sakın candan davranma, onlardan nefret ettiğini bir şekilde hissettir ama beni ara, görüştüğümüzde saatlerce konuşalım, onunla yaşadığın her şeyi en ince ayrıntısına kadar bana anlat, ben sana hak ve akıl veririm, zaten kızım sen haksız olsanda haklısın rahat ol…
Maddi olarak onun üzerinde hiç bir şey olmasın, seni bırakamaz aldatamaz bu onu engeller, ben profesyonelim, tecrübeliyim bu konuda sen bana bırak, ben sizin adınıza maddi kararları verir, uygularım, onun hiçbir kararda söz sahibi olmasına izin verme !
Hep bizi öv kızım, onun kardeşini akrabalarını yer, sürekli eleştir, yaptıkları hataları büyüt, bizim ve senin yaptığın hataları, açıkları ise gizle, örtbas et… Onun baba evine gitme, bir şekilde gitme, çok mu zorda kaldın, o zaman burnundan getir kızım, bir bahane bul, bir şey dedi mi özür dilese de dinleme konuşma surat as, saatlerce günlerce haftalarca, onu ailesinin yanında küçük düşür ki, bidaha oraya gitmek gibi bir hata yapmasın, yada gidip geldikten sonra burnundan getir, sürekli nefretini kus, gitmez olsaydım töğbe dedirttirene kadar kafasını del konuşa konuşa…
Laf söyle damarına basacağın şeyleri iyi tespit et, dene, iyi tasarla, onun sinirini bozan bi konu mu var, onu geçiştirme üzerine git…. git, git… sonra patlat onu, patlayınca da nasıl olsa patlamıştır, kaldırır pat diye bişey söyler… hahhh şimdi sıra sendeee, saldır kızım, saldır, konuşma günlerce muhatap alma… bana bunu diyemezsin bana böyle davranamazsın…burnundan getir dünyayı!
Sakın kimseye yaptığından bahsetme sadece onun söylediğini anlat, kendine bile…. Unutma sürekli bana saygı göstermedi, bana şunu dedi, bana böyle davrandı, kimsenin yahu sen ne ettinde bu adam böyle yaptı demesine izin verme.
Yaşanılan her olayı hafızana kaydet, iyi olan şeyleri değil kötülükleri… bunları zamanı gelince sürekli üzerine katarak ve istediğin yerlerini seçerek bağıra bağıra anlat… o erkek nasıl olsa önemsemez hafızasına almaz unutur, işte bunu kullan kızım. Sen böyle demiştin de, o; yaa ben o şekilde dememiştim, sen şöyle dediğin için böyle demiştim dediğinde e anlat detayları ozaman de, nası olsa unutmuştur haklı sen olursun
Sabret kızım, bekle nasıl olsa açık verir, çatlar, sonra bu açığı eline alır, kaçar gelirsin SUÇLU O OLUR SENİNDE İÇİN RAHAT…

Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder